Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Laboratuvarında Yenilikler (Dual İn-Situ Hibridizasyon)
12 Aralık 2023

Kanser tanısının kesinleştirilmesinde ve uygulanacak tedavi yöntemine karar verilmesinde patoloji raporları çok kritik öneme sahiptir. Bu raporlar hastalıkların teşhisinde uzmanlaşmış hekimler olan patologların mikroskop altında titizlikle gerçekleştirdikleri incelemeler sonucunda ortaya çıkmaktadır.

Özellikle son 10-15 yılda, kanseri oluşturan hücrelerdeki genlerde meydana gelen değişiklikler moleküler patoloji yöntemleriyle tespit edilerek akıllı ilaçlar olarak bilinen kişiye özel tedaviler uygulanabilmektedir.

Bölgemizdeki önemli patoloji merkezlerinden biri olan laboratuvarımızda da artık özellikle meme ve mide kanserli hastalarda bu değişikliklerden birinin belirlenmesinde faydalı olabilecek in-situ hibridizasyon tekniğini çalışmaya başlamış bulunmaktayız. Bu yöntemle hastalarımızın biyopsi örneklerini moleküler tekniklerle inceleyip sonuçları patoloji raporlarımızda beraber çalıştığımız meslektaşlarımıza iletiyoruz.

Meme ve mide kanserleri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en sık karşılaşılan kötü huylu tümörler arasında yer almaktadır. Meme kanserli hastaların yaklaşık olarak %20, mide kanserli hastaların ise yaklaşık olarak %15’inde HER2 adı verilen gende ve buna bağlı proteinlerde artış söz konusudur. Bu hastaların tedavisinde kullanılabilecek özel bazı akıllı ilaç seçenekleri mevcut olduğu için hastalarımızda bu değişikliğin var olup olmadığını tespit etmek oldukça önemlidir.

Biz patoloji uzmanları olarak hastalardan alınan biyopsilerde, HER2 proteinin tümörlü hücre yüzeyinde ne derece mevcut olduğunu tespit edebiliyoruz. Ancak bazı durumlarda bu testin sonuçları belirsiz olabilmekte ve bu sonucu netleştirmek için ek testler gerekli olabilmektedir. Bu testlerden birisi de moleküler patoloji yöntemi olan aydınlık alan dual in-situ hibridizasyon (BDISH)’dur. Bu yöntemle kanser hücre çekirdekleri içerisindeki genetik materyal patoloji uzmanları tarafından mikroskop altında incelenmektedir. Bu incelemeler sonucunda hastalarımızın tedavisine yön verebilecek kritik bilgiler patoloji raporlarında yer almaktadır. Artık hastanemizde bu yöntemi kullanmaya başlamış bulunmaktayız.

Moleküler testler ilerleyen süreçte patolojinin vazgeçilmez bir parçası olacaktır. Bu testler hastalarımızın tanı ve tedavisinde çok önemli olup diğer tümör tiplerinde de bu yöntemleri laboratuvarımızda çalışabilmek için gerekli adımları atmaya devam edeceğiz.

Bu testlerin çalışılması ve yorumlanması uzmanlık bilgisinin yansıra teknolojik olarak ileri laboratuvar altyapısı da gerektirmektedir.